Eflatun- Sarı...

Yemen'den Galiçya'ya... Kafkaslardan, Balkanlara...

Bir çağ yangınını ortasında Koca Osmanlı imparatorluğu bütün gücüyle savaşıyor...

Milyonlarca insan ata topraklarından göçüyor... Yenilgiler... Toprak kayıpları...

Yine Balkanlarda, Saraybosna'da patlayan bir kıvılcımla bütün dünyayı kasıp kavuran I. Dünya Savaşı...

Sultan 5. Mehmet Reşat... Ağabeyi II. Abdülhamit Han'dan sonra tahta çıkmıştı bu çağ yangınının ortasında...

Sonra Sevr...Sonra Mondros Mütarekesi... Ve Büyük bir komutan Mustafa Kemal...

***

Sultan Reşat 1911 yılında “Reşadiye Mektebi” ni kurar.

Bu mektebin öğrencilerinden Neşet, Burhan ve Feridun; Eyüp Spor'un temeli olan Eyüp İdman Yurdunu kurarlar...

Kulübün renkleri eflatun ve sarı olarak seçilir ki; bu renk dünyada hala tektir...

O büyük yoksulluğun, o büyük yangının ortasında “ne gerek var böyle şeylere” dememişler...

Eyüp İdman Yurdu 1919'da Eyüp İdman Yuvası olarak resmen kurmuşlar...

İstanbul Boğazında demirleyen dünyanın en büyük donanması toplarını Meclis-i Mebusan'a ve Saraya çevirmişler, İstanbul İşgal Altında...

Ve 37 Yaşında genç bir Kurmay subay bu dev gemilerin arasından küçücük bir mavna ile geçerken şunları söylemişti:

“Geldikleri gibi giderler...”

***

Böyle bir ortamda idman yapmak, spora sporculara sahip çıkmak... Ne yüce bir gönül...

***

İstiklal Harbi kazanılmış, Cumhuriyet kurulmuş ve Bizzat Mustafa Kemal'in “Cumhuriyetin Hakanı” diye hitap ettiği Yahya Galip Bey (Kargı) 1936 yılında bir kısmı kendi mülkü olan araziyi bağışlayarak bugünkü Eyüp Stadının yapılmasını sağlamıştır.

1940 tarihinde tüm amatör spor kulüpleri Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğüne bağlanır. Kulübümüz “Eyüp Gençlik Kulübü” adını alır.

1954 Yılında Amcam Osman Özer önderliğinde, Hayri Özcan, Fehmi Tuna,Saim Sunal, Burhan Karambek, Mehmet Konca ve Hüsrev Konca'nın girişimleri ile stad yapılır ve ismi “Yahya Galip Kargı Stadı” olur.

1966 yılında Eyüp Gençlik için tasfiye kararı alınır ancak, o tarihte milletvekili olan Osman Özer buna engel olur.

1972 ve 1980 yıllarında alınan tasfiye kararlarına yine Osman Özer engel olur.

1987 yılında Bölge Müdürlüğünün kurulması ile Eyüpspor Kulübü olur...

***

Şimdi merak etmişsinizdir Neşet, Burhan ve Feridun ne oldu?

Onlar İstiklal harbinde asker ceketi, sağlık malzemesi gibi şeyler taşıyarak savaşa katkı sağladılar...

Yahya Galip Kargı; öldüğünde cenazesini kaldırmak için Ankara'daki evi satıldı...

O kulüpten yetişen yüzlerce sporcu o stadın önünden geçerken gururla ve bazen hüzünle bakıyorlar...

***

Gelelim Bugükü Eyüp Belediyesine...

Belediyemiz ne mi yapıyor?

İmar planını değiştiriyor...

Eyüp Stadını yıkacakmış...

Orayı satacakmış...

AVM, otel ve rezidans yapacakmış...

Futbol Federasyonu bile karşı gelmezmiş....

Onlara kimse itiraz etmez sanıyorlar...

****

Bunlar , 1884 yılında Askeri Rüşdiye, sonra askerlik şubesi ve dikimevi, sonra Ebusuud İlköğretim okulu olan tarihi binayı bila bedel 29 yıllığına bir cemiyete kimseye sormadan verdiler...

***

Bu zihniyet ecdad yadigarına sahip çıkacakmış...

***

Beyler babanızın malını mı satıyorsunuz?

Eyüp Halkının tarihini, oraya emek veren insanların hatıralarını bir kararınızla yok edebileceğinizi mi sanıyorsunuz?

Eyüp malı zebil mi?

Ne ecdadımızın yadigarına, ne Eyüp halkının hatırasına en küçük bir saygınız yok...

Tek bildiğiniz imar, kupon arazi, rant, çimento ve beton...

Siz de zerre kadar vicdan yok mu?

Korkarım bu zihniyet yarın Eyüp Mezarlığını bile imara açarak Haliç manzaralı rezidans yaparlar...

Zaten bizim Vatan dediğimiz toprağa, bunlar kupon arazi demiyorlar mı...