Sanat Sanat için midir, Yoksa Toplum için mi?

Yazımın başlığını, siyasetin bir sanat olduğunu düşünerek belirledim. Aynı soruyu birkaç kelime değişikliğine giderek soralım. Siyaset halk için midir, yoksa menfaat için mi?

 

***

Cumhuriyetin kuruluşunda önemli görevler yapan büyük kahramanlardan biri,

Eski Ankara defterdarı,

Meclisin açıldığı gün Ankara valisi,

Tam beş asırdır Eyüplü

Ümmi Sinan hazretlerinin torunlarından

Ecdadımız…

      

***

Yahya Galip Kargı.

Ulu Önder Mustafa Kemal, ona “Cumhuriyetin Hakanı” demiştir.

Uygunsuz davranışlarını gördüğünde milletvekillerini bile sopayla kovalayacak kadar dürüst ve gözü kara biri.

Yıllarca milletvekilliği ve defterdarlık yapmış bu kişi Eyüp’teki arazisini bile Eyüpspor’a bağışlamış, yetmemiş etrafındaki parsel sahiplerini de ikna etmiştir.

Ülkenin zor ve yokluk günlerinde bile gençlerin spor yapmasına imkan sağlamıştır.

 

***

Hiçbir akrabasını kayırmamış hak edene iş verilmesini sağlamıştır.

 

***

Bu büyük insan vefat ettiğinde cenaze masraflarını karşılamak için Ankara’daki evi satılmıştır.

Bugün bile onun torunları aynı dürüstlükle kimseye minnet etmeden çalışmaktadırlar.

 

***

Ondan sonra Eyüp’te milletvekili olup bayrağı teslim alan Mehmet Gürpınar, Osman Özer ve Osman Kaya Eyüplü hemşerilerine sahip çıkmış, asla akrabalarını kayırmamışlardır.

Ne yazık ki günümüzde böyle siyasetçiler çok az hatta yok denecek kadar azdır.

 

***

İdeolojik siyaset menfaate döndü ve rant kapısı oldu.

 

***

Ben de sizler gibi basından takip ediyorum. Parti ayırmaksızın Belediye başkanları, milletvekilleri akrabalarına öncülük edip üst düzey yöneticilik yapıyorlar hatta bazı Başkanlar üç ya da dört yerden maaş alıyorlar.

 

***

Ama bunu yadırgamamak gerektiğini düşünüyorum! Önce herkes birini seçiyor, sonra biri altındakileri atıyor, altındakiler başka birilerini atıyor… Böyle devam ediyor. En başta o birini seçenler de sadece izliyor.

Yani teşkilatlara, örgütlere ve il-ilçe yapılanmalarına kimse danışmıyor, hesap vermiyor.

 

***

Devrimleri yapanlar ezilmiş, canını vermiş arkasından gelenler sahip çıkmıştır. Tüm dünyada böyle olmuştur.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Siyasi Etik Kanunu teklifini bu açıdan takdir edilesi buluyorum.

***

 

Şimdi en baştaki sorunun cevabına gelelim. Siyaset halk için olmalıdır ama şu anda ne yazık ki menfaat için yapılmaktadır.

Bu düzen değişmeli. Böyle gelmiş, böyle gitmemeli...