İstanbul Bilim Üniversite Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oytun Erbaş, tarihten günümüze hep ömrü merak edilen aşkın gerçek ömrünün 1-1.5 yıl olduğunu belirterek, 'Bu tarihten sonra heyecanlı bir alışkanlığa dönüşür' dedi
Ordu Üniversitesi Kurumsal Gelişim Koordinatörlüğü tarafından ‘Aşkın Nörobiyolojisi’ adlı konferans düzenlendi. Büyük ilgi gören ve öğrenci katılımının yoğun olduğu konferansa, ODÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Tevfik Noyan ve Prof. Dr. Metin Kara ile akademisyen, idari personel katıldı. Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Konferans Salonu’nda yapılan konferans, İstanbul Bilim Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Oytun Erbaş, eğlenceli ve interaktif sunumuyla gerçekleşti.
“ERKEKLER HEMEN AŞIK OLUR, KADINLAR AŞKA MESAFELİDİR”
Yrd. Doç. Dr. Erbaş, aşkın beynin frontal lob bölgesinde yaşandığını söyledi. Ayrıca oksitosinin, dopamin ve endorfin hormonlarının aşkla bağlantısını hem bilimsel hem de esprili bir dil ile katılımcılarla paylaşan Erbaş, aşkın sürekli olmadığını ve belli bir süre sonra bitebileceğini söyledi. Erbaş, kadın ve erkek beyninin aşkı yaşamada çok farklı özellikler gösterdiğini mesela erkeklerin hemen aşık olabilecek yapıda olduğunu fakat kadınların bu olaya daha mesafeli yaklaştığın vurguladı.
“AŞKIN ÖMRÜ 1.5 YIL”
Aşkın bilimsel olarak 1-1.5 yıl ömrü olduğunu belirten, zamanla heyecan veren bu hissin alışkanlığa dönüştüğünü anlatan Erbaş, ”Yakınımızdaki ve sürekli gördüğümüz insanlara en çok aşık oluyoruz. Çünkü aşkta karşı cinsle yakın iletişim şart. Aşinalık ve ulaşılabilirlik hoşlanmayı ve aşık olmayı artırır. Aşkın önemli sebeplerinden biri de türün devam etmesini sağlamak ve türün devamını sağlamanın ödüllendirilen bir davranış biçimi olmasıdır” dedi.