İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Muharrem orucunun 10’uncu gününde Alevi vatandaşlarla bir araya geldi.
Maltepe Cemevi’nde Muharrem orucunun 10’uncu gününde matem lokmasını paylaşan İmamoğlu’na Maltepe Belediye Başkanı Esin Köymen, Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Pınar Uzun, CHP Parti Meclisi Üyeleri Cem Aydın, Mahir Yüksel ve Baki Aydöner de eşlik etti.
“İNSANLIK ADINA HEP BİRLİKTE MÜCADELE ETMEK”
İmamoğlu’na bu anlamlı güne ortak olduğu için teşekkür eden Maltepe Cemevi Başkanı Aydın Özdemir’in ardından konuşan İmamoğlu, “Bu akşam matem günlerinde birlikte bu hüznü paylaşmak birlikte bu hüznü anlamak, yüzyıllar önce yapılan insanlık suçunun, katliamın Hazreti Hüseyin ve Ehl-i Beyt’in uğramış olduğu zulmün aslında insanlığa vermiş olduğu bir kısım dersleri daha iyi anlamak, varsa çevremizde zalimin zulmü, varsa çevremizde mazlumun zor durumda olduğu bir durum, hepimizin bu duruma nasıl tavır koyabileceğini, nasıl cesur olabileceğini, nasıl kararlı ve karakterli olabileceğini hissettiren o acı günü, o ortak acımızı paylaşmak, hissetmek için yaşamak için siz değerli canlarla, Maltepe Cemevi’nde bulunmaktan büyük onur duymaktayım. Bugünün bu matem günlerinde daha özel bir yeri olduğu biliyorum. Ama esas önemli olan başta siz Alevi yurttaşlarımız olmak üzere bütün İslam aleminin başta çıkartması gereken dersin bu büyük acılardan sonra ülkemize ve dünyaya bütün insanlığa, zulümden uzak, zalimin haklı olduğu değil, hakkın yolunun doğru olduğunu savunan bir sürecin varlığı adına, insanlık adına hep birlikte mücadele etmek” dedi.
“KADİM KENT İSTANBUL'A LAYIK OLMAK İÇİN BÜTÜN İNANÇLARI DÜŞÜNMEK GEREKİR”
“Ancak bu yolla biz mutlu, huzurlu ve gerçekten vicdanen ahlaken rahat olabiliriz” diyen İmamoğlu, “Benim baktığım pencere budur. Benim yolum bu yoldur. Sizlere hizmet ederken de öyle, bu şehre hizmet ederken de öyle… Kadim kent İstanbul'a layık olmak için bütün dünyayı, bütün insanlığı, inançları düşünmek gerekir. Dolayısıyla aslında insanlığa hizmet etmek adına davranırken de bütün bu prensiplerle hareket ettiğimi bu yolda yürüdüğümü bilmenizi isterim. O bakımdan ben Kerbela'daki acının Hazreti Hüseyin'in katledildiği o anın yüzyıllar boyu dinmeyen o acının ne anlama geldiğini bilen bir kardeşinizim” ifadelerini kullandı.
“ÜLKEMİZDE AYRIMCILIĞIN SON BULMASINI İSTİYORUZ”
Hiçbir kesimin ayrımcılığa uğramasına izin vermeyeceklerini söyleyen İmamoğlu, “Sevgili canlar ülkemizde ayrımcılığın son bulmasını istiyoruz. Ülkemizde bir kısmın ya da bir kesimin asla yok sayılmasını kabul etmedik, etmeyiz, etmeyeceğiz. Herkesin hakkının, hukukunun korunduğu hukukun üstünlüğünün var olduğu, adaletin tesis olduğu, liyakatin var olduğu ve bütün insanlarımızın, bütün yurttaşlarımızın, bu cennet vatanda eşit hissedar olduğu bir memleket var etmeyi, hep beraber sağlamakla yükümlüyüz. Bizim işte bir başka yolumuz da bu yol. Bu manada şehrimizde yaptığımız ve yapacağımız bütün uygulamaların bu yolculuğa hizmet etmesi gerektiğini biliyor ve ona göre adımlar atıyoruz” diye konuştu.
“KAMU KURUMLARININ BORCUDUR”
“Kıymetli canlar bu cemevinin bu seviyeye gelmesine katkı sunan herkese, kurumlarımıza iş dünyasının temsilcilerine, yurttaşlarımıza, vatandaşlarımıza; elini bir taşın altına bile koyan herkese teşekkür ediyoruz. Elbette varsa eksiği, varsa eksik kalan hususu bunu tamamlamak da bizim, aynı zamanda Maltepe Belediyemizin boynunun borcudur” ifadelerini kullanan İmamoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu bir seçilen ve seçen ilişkisi asla değildir. Bunu unutmayın. Kim, devletimizin hangi kurumu, hangi makamı Alevi vatandaşlarımıza hizmet ediyorsa, bunu yapmak zorunda olduğunu bilerek hissedin ve bunu kabul edin. Sizlerin bu memleketin yurttaşları olarak ibadetinizi en doğru şekilde, en iyi şekilde yapabileceğiniz bu ortamların varlığını sağlamak bu memleketin kamu kurumlarının borcudur. Bu bugüne kadar yapılmamışsa, eksik yapılmışsa o bizim eksiğimizdir. O eksiği kapatacağız. Bundan sonra daha adaletli bir süreci var edeceğiz ki bütün vatandaşların gönlünde, kalbinde eşit olabilelim. O bakımdan bizlerin size sunduğu katkılar size sunduğu destekler ya da size sunacağı birtakım ibadetinize, geleneğinize, göreneğinize göre düzenlenen birtakım çalışmaların tamamı kamunun size olan borcudur, bir lütuf değildir.
“CEMEVLERİMİZ ALEVİ VATANDAŞLARIMIZIN İBADETHANESİDİR”
“Bu seçen ve seçilen ilişki değil, yurttaş ve devlet ilişkisidir. O bakımdan hakkınız olan size helali hoş olsun. Bunu böyle bilip böyle anlayın lütfen. Cemevlerimiz ibadethanedir. Bunu her yerde tekrar ediyorum. Cemevlerimiz Alevi vatandaşlarımızın ibadethanesidir. Alevi vatandaşlarımızın ibadethanesini belirlemek kimsenin haddine değildir. Alevi vatandaşlarımızın ibadethanesini belirlemek Alevi vatandaşlarımızın işidir. O bakımdan ben sizlerin el açıp dua ettiğiniz, Yaradan'a sığındığınız cemevlerimize gelmekten onur duyan, inanan bir insanım. Hep beraber Allah'a sığınıyoruz. Hak Muhammed diyoruz.”
“BU AYRIMCILIK BU MİLLETİN VİCDANINA SIĞMAZ”
“Dolayısıyla bu cemevlerinin ibadethane olduğu gerçeğini tartışmak bu işlerin gündeminden kalkmalıdır. Sona ermelidir bu. Bu ayrımcılık bu milletin vicdanına sığmaz. Sığmıyor da zaten. İşte bütün bu eksikliklerin, bütün bu sıkıntıların giderilmesine dönük o büyük matemden ve büyük acıdan ders çıkartarak, onu hatırlayarak geleceğe daha umutlu olmak adına tuttuğumuz oruçların kabul olmasını diliyorum. Memleketin bu ülkenin bu şehrin insanları adına hatta yanı başımızda zulüm gören İsrail'in Filistin'e yapmış olduğu zulmün bitmesi adına bütün dualarımızın kabul olmasını diliyorum. İnşallah hep beraber daha umutlu, daha güzel günlerde bir sonraki senelerde Muharrem ayında bir araya geldiğimizde yine o matem günlerinde ders çıkartmayı düşündüğümüz günlerde ülkemizde sorunları çözmüş, ülkemizde sıkıntıları gidermiş, hukuksuzluğa uğrayanların, hukukla beraber mutlu bir yaşama dönüştüğü bir zamanı yakalamış insanlar olarak buluşmayı diliyorum. Tekrar Muharrem ayınız mübarek olsun. Tuttuğunuz oruçlar kabul olsun.”