Yakın tarihte hayatımıza süratle giren sosyal medya, toplumsal yaşamın içinde gittikçe daha geniş bir alan kaplamaya başladı.
***
Önce yediğimizi, içtiğimizi, gezdiğimizi göstererek başladığımız yayınlarımızda anı fotograflarımızı paylaşmaya başladık.
***
İleri aşamasında selfie diye bir tanım oluşturup kendi fotograflarımızı çekme gayretine girdik, hatta kendi fotografımızı çekerken birlikte olduğunuz kişilerin ve yerlerin de görsellerini arkamıza almaya çalıştık. Selfie çekerken çeşit çeşit hallere girdik. Komik olduk.
***
Selfie çubuğu diye de bir malzeme ürettik. Sonra baktık ki çok ilgi görüyor hemen hanemizin ve iş yerimizin içini açtık.
***
Reklam kuruluşları bu işlerden para kazanmaya başladı. Bu platformların yöneticileri oluşmaya başladı.
***
Baktık ki siyasette de işe yarıyor katıldığımız tüm organizasyonlarda çeşit çeşit pozlar verdik sonra da bunları paylaştık.
***
Bir fotoğrafın sadece fotoğraf olmadığını aynı zamanda içinde yaşadığımız duyguyu, ruhu ve anlamı da yansıttığını unuttuk.
***
Bizim tek amacımız o karede yer almak oldu bir de kendimizin, bedenimizin nasıl göründüğü ile ilgilendik.
O etiketin altında olmak bize yetti. Bu arada çok önemli bir şey kaçırdık. Gördükçe üzülüyorum.
***
Kutlamada mıyız, anmada mıyız, bayramda mıyız, törende miyiz, neşeli miyiz, üzgün müyüz? Bu duyguları yansıtmayı unuttuk ya da galiba yaşamayı unuttuk.
***
Lafı uzattım ne demek istediğimi anlatırken. Çünkü nereden başlayacağımı bilmiyorum ya da en kolayı nasıl yazılır bulmaya çalışıyorum.
***
Srebrenitsa Soykırım’ nda bir soykırımı anma, hatırlatma organizasyonunda gülerek, gülümseyerek eğlenerek poz vermenin doğru olduğunu düşünmüyorum.
***
Alevi vatandaşlarımızın Muharrem Matemi gününde, toplumsal matemlerini anarken eğlenceli pozlar verilmesini doğru bulmuyorum.
***
29 Ekim de coşkulu görünmenin doğru olduğunu orada da küskün, mutsuz, umutsuz durmamak gerektiğini düşünüyorum.
***
Anmalarla, bayramları, coşkularımızla, hüzünlerimizi birbirinden ayırıp öyle resmetmeliyiz.
Fotoğraflarımız artık dijital albümlerde kalıcı oluyorlar, hiç yok olmayacaklar. O özel günlerin etiketlerinin altında duruşumuz, yüzümüz, ifademiz ve ruhumuzu doğru yansıtalım.
***
Siyasilere daha çok sesleniyorum her fotoğrafa girmek önemli olabilir ama yanınızdakilerin de nasıl durdukları, ne yaptıkları, kim olduklarıyla ilgilenin. İlgilenin ki sizin elde ettiğiniz dokunulmazlıktan, güçten hak etmeyenler yararlanmasın bu bir tek kare fotoğraf bile olsa…
***
Ne demek mi istiyorum?
Fotoğraflar konuşuyor o fotoğrafların konuştuğunu bilerek fotoğraf karesine girelim ve doğru pozun verilmesini sağlayalım.
Ölümsüzleştirdiğimiz anların sorumluluğunu taşıyalım derim...