Önce sürpriz sevmediğimi belirterek başlayayım yazmaya ne sürpriz yapmayı da ne de muhatabı olmayı sevmem. Çünkü bana göre, bir çeşit dayatmadır. Yakınlarım da bu huyumu bilir ve ne sürpriz yapar ne de bekler.
İyi de koskoca bir siyasi partinin genel başkanına sürpriz yapma cesaretini kim bulmuş merak ettim.
Sayın Özgür Özel, Dilruba gibi AKP’ye yönelik sert eleştirileri veya küfürlü ifadeleriyle tanınan birinin resmi bir etkinlikte protokolde yer almasını sürpriz olarak açıkladı Uğur Dündar ile söyleşisinde.
CHP Genel Kurulu gibi resmi ve geniş katılımlı bir etkinlikte protokolde yer alacak kişilerin seçimi, partinin kurumsal kimliği ve temsili açısından önemli bir sorumluluk taşıyor olmalı.
Kim ya da kimler sürpriz yapma cesaretini gösterenler? Ben bilmek istiyorum.
Çünkü, bu durum CHP’nin eleştirdiği kimi değerleri savunmadaki tutarlılığı konusunda da sorgulamalara neden olabilir.
Diğer partilere ve onların mensuplarına küfür veya hakaret gibi üslupsuz tavırlara karşı durmak gerektiğini sık sık vurgulayan bir partidir Cumhuriyet Halk Partisi.
Bu ilkelerin içsel tutarlılıkla uygulanması önemlidir.
Partinin daha geniş bir toplumsal kitleye hitap etmek istediği bu dönemde, böyle bir figürün protokolde yer alması CHP’nin tabanı dışındaki seçmenlere, özellikle de daha ölçülü siyaset arayışında olan kesimlere ulaşmasını zorlaştırabilir.
Bu nedenle müsebbibinin kim olduğu önemli. Sayın başkanın danışmanları için hep söyledim, gene söylüyorum, yeniden gözden geçirmesini gerçekten çok öneriyorum.
SÜRPRİZ; denen eylem dayatmanın diğer adıdır ve tehlikelidir. Liderler uzak durmalıdır.