Haber Girişi : 01 Mart 2014 14:38

Bir Belediye Başkanının Portresi

Bir Belediye Başkanının Portresi
Yerel yönetimler her zaman çok önemlidir. O yerel halkın verdiği kararı en iyi temsil edilmesi gereken makamdır. Yani yerel halk kendine hizmet edecek, fayda sağlayacak liderlere ve kadrolarına oy verir ve karşılığını bekler. Aynı şekilde yerel yöneticiler kararlarında, projelerinde oyunu aldıkları seçmenlerine borçludur. Kararlarını o borçlu olduklarına yönelik almalıdır.
Sizlere aşağıda tarihte yaşanmış, yerel yönetim ve merkez yönetim arasında geçen bir olaydan bahsedeceğim. Bahsetmek istediğim bir kitabın içinden alıntılanarak aynen aktarıyorum. Bu bahsedeceğim tarihi olay Türkiye Cumhuriyeti'nin belki de ilk kez, Bir yerel Belediye Başkanının, Merkez yönetime başkaldırışı ya da dik duruşu olarak adlandırılabilir.

Aynı şekilde merkez yönetimlerin doğru kararlar almasının önüne engel olan çevresini sarmış bürokratların da bu tür gerginlikleri doğurması muhtemelen normaldir. Dikkat çekmek istediğim 2 husus şunlardır;

a) Liderler, kadrolarını ve çevrelerindeki yol yürüdükleri kişileri doğru seçmeli ve onları belli aralıklarla bağımsız kişilerce denetlenmelidir. Denetlemedikleri süretle yanılgılara ve yanlış kararlara düşeceklerdir.

b) Yerel yönetimlerde görev alan kadrolar, başta başkanlar ve meclis üyeleri, güçlerini aldıkları şeyin halk olduğunu unutmamalı ve baskılara karşı dik durmalılardır. Tersi olduğu sürece, halk sonraki dönemlerde tercihini başkalarından yana kullanacaktır.

Serbest Fırka yeni kapatılmış. Ülke bir gerginlik içerisindedir. Her zamanki gibi, bu gibi durumlarda halkın nabzını yoklama maksadıyla 22 Kasım 1930 tarihinde Gazi Paşa Samsuna gelir. 1919'da ayak bastığı ve milli mücadelenin başlangıcı olan bu şehir adeta yeni zapt edilmiş bir düşman şehrine girer gibi, Askerler, polisler, emniyet kuvvetleri karşılarlar.

Bu karşılamayı Yazar Ahmet Hamdi Başar'ın Atatürk'le Üç Ay kitabında şöyle anlatır.

"Her tarafta Fevkalade inzibat tedbirleri alınmıştı. İstasyondan itibaren bütün yollar süngülü askerler tarafından tutulmuştu. Halk, asker kordonlarının arkasına sinmişti. Bu suretle askerden ve polisten maada hiç kimseyi göremeden, adeta bir düşman şehrine henüz giren bir kumandan gibi Gazi ve bizler, otomobillerle, Gazi'nin misafir edileceği konağa geldik..."

Vali'nin ve idarecilerin bu davranışları Gazi'nin hoşuna gitmez. Hem bütün bunlar niçindir? Şunun için ki, kendi kendini dağıtan Serbest Fıkra, tek şehir olarak Samsun'da Belediye seçimlerini kazanmıştı. Sonra daha garip bir şey de olur: Biraz istirahatten sonra Gaziyi şehir namına verilen ziyafet yerine götürürler.

Gazi daha da içerler, havada soğuk rüzgârlar eser. Herhalde fırtına patlayacaktır. Sorar:

- Belediye Reisi nerede? Nasıl olur? Şehirlerine misafir geldik?

Cevap yok. Adam koşturulur. Belediye Reisi buldurulur. Kendi halinde sakin tavırlı bir Samsunlu olan Belediye Reisi, Keresteci Boşnakzade Ahmet bey gelir. Paşa Kadehini Reise doğru kaldırır.

- İçelim.

Ama Reis yalnız su bardağını kaldırır. Çünkü o yemeğini yemiştir. Paşa daha da alınır.:

- Ya, demek bizim geleceğimizi bilmiyordunuz öyle mi?
- Evet efendim, bendeniz de bu şerefi ümit etmiştim. Ama çağırılmadım.

Ondan sonraki havayı tahmin etmek mümkündür. Eski serbest fırkalı belediye reisi, şehir namına kurulan sofraya çağırılmamıştır. Samsun Valisi, Gazi'nin eski bir asker arkadaşıydı. Atatürk gözlerini ona çevirir ve bu işi sorar. Tabi gene cevap alamaz. Vali gittikçe oturduğu yerde ezilir. Konuşmalar tekrardan serbest fıkraya geldiğinde, Gazi belediye reisine döner:

- Şimdi Reis Beyefendi, zatıâliniz de artık feshedilmiş olan bir fıkranın Belediye Reisi olarak vazifenize devam etmek istemezsiniz değil mi? İstifa Ediniz!

Fakat Belediye Reisinin Cevabı başkadır.

- Paşam, ben deniz Serbest Fıkrayı temsil etmiyorum. Bu intihap halkın, şahsıma karşı bir itimadı şeklinde tecelli etmiştir. Eğer bu vaziyette istifa edersem, halkın teveccüh ve itimadına karşı gelmiş olurum.

Bu beklenmedik cevap Gazi'yi sinirlenmedi. Sakin bir sesle;

- Düşündüğünüz doğru. Arzu ettiğiniz gibi olsun dedi.


[email protected]

Kaynak;

Ahmet Hamdi Başar : Atatürk'le Üç Ay
Şevket Süreyya Aydemir : Tek Adam
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.