BAŞÖĞRETMENİN ÖĞRETMENİ; ŞEMSİ EFENDİ

 

Eyüpsultan bir hazinedir. Kazıdıkça keşfettikleriniz sizi hem şaşırtır, hem düşündürür.

 

Öğretmenler Günü, ülkemizde Atatürk’ün 100’üncü yaşı 1981 yılından beri 24 Kasım’da kutlanıyor.  Nedeni, Bakanlar Kurulu’nun Mustafa Kemal Atatürk’e “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” unvanını 11 Kasım 1928’de yaptığı toplantıda vermesi ve bu unvanın, 24 Kasım’da Millet Mektepleri Talimatnamesinin yayımlanması ile resmileşmesinden kaynaklanıyor.

 

Bugün 24 Kasım Öğretmenler günüyse herkes başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ten bahsedecektir haklı olarak. Ben ise; Başöğretmenin öğretmeni olan Şemsi Efendiye değineceğim.

 

 

Günlerden güzel bir pastırma sıcağında Üsküdar’da gezinirken, meşhur bülbülderesi mezarlığını keşfe çıkıp acaba mezarı hangi köşede sorularını kendime sorarken buldum namı diğer Şeyhü’l-mu ‘allimîn” Selanikli Şemsi Efendiyi. Sonradan öğrendiğim kendisinin Eyüp Sultan’da Hz. Halit bölgesinde vefat etmesi sebebiyle daha da araştırmayı görev bildim.

 

Şemsi Efendi Osmanlı’da padişahlardan çokça ödül ve takdir almış dönemin pek alışılmış yöntemlerinin dışında bir eğitimci. Kâfirliğin simgesi olarak görülen kara tahtası ve öğrenci sıraları ateşe verilmiş, ders aralarında öğrencilere oyun oynatmak, kız öğrencilerle karma sınıfların olması gibi yenilikçi yöntemler uygulaması nedeniyle saldırıya uğramış, fakat yılmamış çok kez okullarını kapatmak durumunda kalsa da aydınlığın ışığından ayrılmamış önemli biri.

 

Mustafa Kemal’in günlüklerinden bilinen eski usul eğitimde annesinin ısrarlarıyla mahalle mektebine gönderilen fakat ayaklarının üstünde pek oturamayan ve üstüne de hocasında bir tokat yedikten sonra evine üzgün gelen çocuğunun halini gören babası Ali Rıza beyin, Şemsi Efendiyle görüşmesi sonucu Şemsi Efendi Mektebiyle tanışması ve hatta Atatürk’e okuma yazmayı bizzat kendi öğrettiğini bildiğimiz Şemsi efendinin Şişli’deki Terakki okullarının da kurucusu olması ne manidar değil mi?

 

 

Şemsi Efendinin 1872 yılında Selanikte açtığı okulun dershanesinde öğretmen masası, sıra, karatahta, tebeşir, silgi ve okuma yazmayı kolaylaştırmak yani usûl-i savtiyeyi uygulamak için hazırlanmış levhalar bulunuyordu. Ayrıca o, Saatte bir tatil yapar Avluda ... [öğrencileri] nezareti altında oyunla meşgul eder, jimnastik yaptırır ve aynı zamanda ders odasının kapı ve pencerelerini açarak bozuk havayı değiştirirdi. Şemsi Efendi, oyun esnasında öğrencilerin kavga etmemelerine ve birbirlerine kötü sözler söylememelerine de dikkat ederdi. Onun öğretmenlik hayatındaki bir uygulaması da mektebe yeni yazılan her çocuğa eski ve çalışkan talebeden bir Mentor, yani lala, mürebbi tayin etmesidir. Mentor olan kimse, okula getirip götürdüğü öğrencisinin eğitimiyle ilgilenirdi, öte yandan Şemsi Efendinin öğrencilerini sıra düzeni içinde şehir içi gezilere de götürdüğü bilinmektedir. O, bu tür gözlem ve inceleme gezileri ile eğitimi okul binası dışına çıkarmak suretiyle, öğrencilerini hayata daha bilgili ve bilinçli hazırlamaktaydı.

 

Dikkatleri üstüne çeken Şemsi Efendi dönemin gericileri tarafından çokça tehdit edilmiş kimi zamanlarda saldırıya uğramıştır. Bir dönem Selanik Valiliği yapan Midhat Paşa bu modern okul örneğini dikkatle izlemiş çokta takdir ettiğinden olsa gerek, Padişah tarafından Şemsi Efendi çokça nişan ve ödül almıştır.

 

Şemsi Efendinin öğrencilerinden biri de cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Paşadır. Atatürk, okuma ve yazmayı ilk olarak Şemsi Efendiden öğrenmiştir. O, ilkokula başlaması ve Şemsi Efendi ile ilgili olarak şunları söylemiştir.

 

 

Çocukluğuma dair ilk hatırladığım şey, mektebe gitmek meselesine aittir. Bundan dolayı anamla babam arasında şiddetli bir mücâdele vardı. Annem, ilâhilerle mektebe başlamamı ve mahalle mektebine gitmemi istiyordu. Gümrük İdaresinde memur olan babam, o zaman yeni açılan Şemsî Efendinin mektebine devam etmeme ve yeni usûl üzerine okumama taraftardı. Nihayet babam işi mahirane bir surette halletti: Evvelâ merasim-i mutâde ile mahalle mektebine başladım. Bu suretle annemin gönlü yapılmış oldu. Birkaç gün sonra da mahalle mektebinden çıktım. Şemsî Efendinin mektebine kaydedildim

 

100 yıldan fazlabir süredir kız çocuklarının okutulmasına, öğrencilerin toplumsal sorunlara ve hürriyet fikirlerine ilgi duymasına, hatta Atatürk olacak olan küçük Mustafanın da bulunduğu o küçük çocuklara verdiği aydınlık mücadele için Şemsi Efendi ve tüm İlerici öğretmenleri saygılıyla anıyoruz.