BALKAN ELÇİLERİ KİM?

Siyasetin nabzı Eyüpsultan'da atıyor.
 

Neden mi?


Belediye orda, siyasi partiler orda, son dakika haberler orda, 
Ne muhalif partilerde sorun bitiyor ne de iktidar da
Ne belediyede olaylar bitiyor ne de kurumlarda...
Öyleki, haberler daha ajansa düşmeden 
Eyüpsultan gündemine düşüyor. 
Hal böyle olunca fısıltıları sağır sultan bile duyuyor...

 

Iktidar tarafından sıkça söylenen "Biz muhalefetin ilçe başkanlarından memnunuz." sözü önceleri beni kızdırsa da şimdilerde hak vermediğim gerçeğini değiştirmez. 
Siyaseti ve toplum yapısını öğrendikce Iktidar kanadını da içine alarak, ben hepsinden memnunum, iradeye saygı duyuyorum, seçen de seçilen de tercih meselesi diyebiliyorum. 

 

Neden mi?

 

Temsilci heyetlerin bir sorun karşısında, nasıl olsa ortak bir yol buluruz, aramızda bunun lafı bile olmaz yeter ki "Ağzımızın tadı kaçmasın ali rıza bey" diyerek, örtülü ödenek gibi hiç bir hesap merci olmadan hep birlikte gül gibi geçinip gidiyoruz. 

 

Seçen seçilen memnun olunca istesen de, istemesen de, bize de iradeye saygı duymak düşüyor. 

 

Bu konfor nerde var?

 

Bir yere mi gidilcek Turizim şirketi gibi hemen organize olup ikiyi beş yapıp, yol harcırahınıda alıp, avrupaya açılan kapıdan geçip en geç iki saate herşey dahil konaklama imkanı buluyorsun. Hesap soran yok, yeterlilik düzeyine bakan yok, yetki çok. 

 

Eh nede olsa "Devletin malı deniz yemeyen keriz."

 

Keriz keklemek...

 

Geçenlerde bir program izliyorum konuklardan birisi eline mikrofonu alıp ben şöyle akıllıyım, ben böyle akıllıyım, evim var, arabam var, şirketim var diyince arkadaşı mikrofonu kapıp '"evet arkadaşım cidden çok akıllı 15 sene alın teriyle çalıştı hiç birşey sahibi olamadı şimdilerde keriz kekliyor" diyince sahne gülmekten yıkıldı.

 

Şahsına münhasır bir üslupla pür halimizin meali ancak bu kadar net ve güzel ifade edilirdi.

 

"Edeple gelen hikmetle gider" sözü sanırım günümüzde hükmünü yitirdi. 

 

Devlet kurumlarının, kişilerin çıkarına göre değil, toplum menfaatlerine göre işleyen kuruluşlar olduğunu, yetkilililere hatırlatmak için tüm birimlerin kapılarına asmak gerekir. Arada unutan olursa okusun.

 

Genel seçimler yaklaşırken siyasilerin listeye girme yarışı takdire şayan.  Peki ya sonrasında? Seçilmiş kişileri seçerken vatandaş neye göre seçecek? Toplumun kaderini belirleyen, belirleyici kişiler seçilen kişilerin siyasi yeterliliklerini nasıl belirliyor?
Parayı veren düdüğü çalacak mı yoksa gerçek diplomatların mı çıkacağı merak konusu.

 

Liste önemli

 

Görevi süresince bir tane bile meclise önerge sunmayan eli cebinde ihale kovalayan 'ikbal'ini kendi çıkarlarına kullanan yerelde ve genelde topluma hiç bir katkı sağlamayan temsiliyet yetkisini kötüye kullanan hiç bir kimseye artık yetki verilmemeli. 
         

 

 Saygılarımla TÜLAY EDİS