Gaziosmanpaşa'da kentsel dönüşüm 15 yılda tamamlanacak

Gaziosmanpaşa'da kentsel dönüşüm çalışmaları son sürat devam ediyor. Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Haşan Tahsin Usta, bölgede gerçekleşen dönüşümü anlattı. İşte detaylar..

Gaziosmanpaşa, kentsel dönüşümün ilk başladığı ilçelerden biri... Dile kolay, 16 mahallenin 13'ü dönüşüm planında. Şehrin en eski yapı stokuna sahip, dolayısıyla da dönüşüme en çok ihtiyacı olan bölgesinde hummalı çalışmalar sürüyor. Uzun lafın kısası, ilçenin her yanı şantiye gibi... Peki şimdiye kadar kaç bina yıkıldı, proje nasıl işliyor? İşte bu soruları Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Haşan Tahsin Usta anlattı.

Geçen yıl Gaziosmanpaşa'ya geldiğimde kentsel dönüşüm henüz yeni başlamıştı. Şimdi görüyorum ki büyük ilerleme kaydedilmiş. Şu anda hangi mahallelerde ne gibi çalışmalar yapılıyor? 

Toplam 16 mahallemiz var ve 13'ünde çalışmalar devam ediyor. Her mahallenin bir kısmına girmiş durumdayız, bazı mahallelerin tamamında çalışmalar devam ediyor. 

Bu çalışmalar ada bazlı mı? 

Riskli alan ilan edilen bölgelerde ada bazlı çalışmalardan ziyade daha lokal bazda çalışıyoruz. İlçenin toplamda %38'i riskli alan ilan edilmiş durumda. Yaklaşık 4.5 milyon metrekareden bahsediyoruz. Bu mahallelerin bazılarında ciddi yol katettik, bir kısmında hukuki ve teknik problemler var. Planlamalarımız devam ediyor. Toplamda yaklaşık 30 bine yakın konut yıkılmış olacak. 2 bin 500'ünü yıktık. Muhtemelen başlanacak projelerle birlikte 5 bin konutun startını vermiş olacağız. Yıllara yayacağız çünkü uzun vadeli bir çalışma. İlk etapta yani 2 yıl sonra şimdi başlayanları tamamlamayı düşünüyoruz. Hepsini birden yapmak, kiraya taşımak, insanları ikna etmek oldukça zor. Dolayısıyla bölgesel olarak planlama yapıyoruz. İki yılı aşkın süre yargı engelleriyle uğraştık. Yeni yasal düzenlemeler sonucu bazı eksiklerimiz ortaya çıktı. Onları düzenledik. Bu süreçte daha kalıcı çalışmalar yaparak hem yargıya takılmadan hem de vatandaş rızasını almak suretiyle işi hızlandırdık. İşin bir kısmı için TOKİ ile anlaştık. Her bölgeyi kendi içinde dönüştürüyoruz. Her bölgenin kendi içinde sorun ve aşamaları var çünkü. Kademeli olarak bu süreci hızlandıracağız. 

30 bin konut yenilenmiş olacak dediniz. Peki toplamda kaç konut var? 

Toplamda 120 bin konut var. Bunun 30 bini dönüşecek. Dönüşüm dediğiniz zaman buna sadece konut olarak bakmamak lazım. Yaşlı bir şehrimiz var, konutlarımız vadelerini doldurmuş ve ömürlerini çoktan tüketmiş. Oturmayı bırakın konut demeye binlerce şahit gereken gecekondular var ilçemizde. Şehrin diğer ihtiyaçları var. İlkel şartlarda yapılmış ve bugüne kadar kullanılarak ömrü tüketilmiş altyapılarımız var. 

Altı da üstü de yaşlı mı yani Gaziosmanpaşa'nın? 

Bir yerde durduk yere yol çöküyor. Tamir edelim diyoruz bu sefer yan tarafı çöküyor. Yamalı bohça gibi çalışmak istemiyoruz. Daha büyük maliyetlerle yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Bu manada Gaziosmanpaşa'nın yenilenme sürecinde çok önemli bir rol oynuyor altyapı çalışmaları. En ileri teknolojiyi kullanıyoruz. Yeni altyapılar kuruyoruz. Bizim ilçemizin en önemli ihtiyaçlarından biri olan donatı alanları gideriliyor aynı zamanda. Bunun içinde 25 yeni okul, camiler, parklar, spor alanları gibi detaylar var. Bu, dönüşümün en büyük kazanımı. Bununla birlikte büyük kentlerin ve ilçemizin artan sorunlarının başında trafik geliyor. Trafik denilince yol yetersizliği olarak bakmamak lazım. Asıl sorun parklanma. 

Bireysel yenilemeler aslında şehre hiçbir şey katmıyor, sadece bina yenilenmiş oluyor. Daracık sokaklar değişmiyor, otopark sıkıntısı çözülmüyor... 

Sadece binayı dayanıklı hale getiriyor ama bu dönüşüm değil yenileme oluyor. Oturacağı alanı konforlu hale getiriyor. Kendi alanında küçük bir dönüşüm sayılabilir ama kente bir katkısı yok. Donatı alanı oluşturmuyor, altyapıyı yenilemiyor, otopark ihtiyacını karşılamıyor, yolları genişletmiyor. 

O yüzden sizin tercihiniz ada bazlı ve mahalle bazlı dönüşümler... 

Kesinlikle. Şehirlerin kendi ölçeğinde yeniden planlanması gerekiyor. Öncelik gerektiren çalışma bu, çünkü bir plana göre hareket etmezsen parsel bazına mecbur kalıyorsun ve o bir şey değiştirmiyor. Öncelikle biz kendi bünyemizde master plan yaptık. O plan çalışmalarına bağlı olarak bölgelere ayırdık ve dönüşüyoruz. Bunu yaparken zorunlu olarak altyapı ve donatıları dönüştürüyoruz. Hatta önceliğimiz bu diyoruz. 

Ya yeşil alan? 

Örneğin 10 bin metrelik bir arsanın yarısını donatı olarak kullanalım diye düşünüyoruz. Donatı ihtiyaçları bizim için önemli. Okul lazımsa okul, cami lazımsa cami koyuyoruz. Bunlar bir anda yapılmayabilir ama planda var. İhtiyaç oldukça müteahhitlerin gücüne göre öncelik vererek yaptırıyoruz. Bir mahalle düşünün, bunun içinde belirlenen ihtiyaçlar neyse bunlara göre yenilenmiş altyapıları da plana koyuyoruz. Bunlar olmazsa iskân vermiyoruz. İstanbul gibi bir yerde ferdi bir yapı bile olsa otopark zorunlu olmalı. Bu kaçınılmaz çünkü otopark yeri bulamıyoruz. Her yeni gün ortalama 500 araç İstanbul'da trafiğe giriyor. İlçelere dağılımına bakarsak ilçe başına 10 araç günlük olarak trafiğe giriyor. Bu büyük bir rakam. Otopark yapım gücümüzü ve çalışmalarımızı artırmamız gerekiyor. 

Bağlarbaşı Mahallesi'ndeki dönüşüm alanını gezdik. Bunun gibi ada ya da mahalle bazlı dönüşümlerde belediye olarak siz bu işin neresindesiniz? Müteahhitler kanalıyla projeler yapılıyor, peki vatandaşa planı projeyi siz mi anlatıyorsunuz? 

Vatandaştan bedel almıyoruz. Kat karşılığı sözleşme yapıyoruz. Yerine, arsasına ya da konutuna karşılık konut veriyoruz. Kat karşılığı sözleşmeyle vatandaş kaç metrekare daire alması gerekiyorsa alıyor. Metrekarelerde kısmi düşmeler oluyor ama her yerde düşecek diye bir şey yok bazı yerlerde düşüyor. Bazı yerlerde boş alanlar var projeyi daha düşük emsallerde çözebiliyoruz. 100 metreye 90-100 metre verebiliyoruz ama bazı yerlerde 100 metreye 70 metre kurtarıyor. Bizim yöntemimizde finans kısmı yatırımcılar üzerinden çözülüyor. Devlete yük bindirmeden müteahhit üzerinden sorunları çözmeye çalışıyoruz. Devlet bütün bu alanları dönüştürmeye kalksa bütçesi dayanmaz. Aslında finans kısmı hariç bütün yük bizim üstümüzde. Biz önce planları, fizibiliteleri organize ediyoruz. Vatandaşla görüşme ve uzlaşıyı biz sağlıyoruz. Projelerin yapım ve kontrolü bizde. Biz burada vatandaş ve müteahhit arasında bir sigorta vazifesi görüyoruz. Güvence ve sorumluluk bizde. Böyle olmazsa ortada kamu güveni kalmaz, dolayısıyla müteahhit ve halk arasında bu iş yürümez. Bu işin içinde inanılmaz derecede hukuki boyut var. Kronik hale gelmiş ve çözümü rafa kalkmış mülkiyet problemleri var. Kentsel dönüşüm tek başına bu sorunların ortadan kaldırılması için bile avantaj. Mülkiyet sorunu çözülüyor mesela. Kentsel dönüşümle bir şehri yok edip en baştan yapıyoruz.

Yani baştan yaratıyorsunuz Gaziosmanpaşa'yı. 

Aslında dediğiniz doğru. Mahalle mahalle bu yaşam alanlarını yeniden inşa ediyoruz. Kentsel dönüşüm denilince biz aldık binayı yeniledik diye bakıyoruz. Böyle düşünmemek lazım. Bir semti yok edip yeni bir şehir yapıyorsun. Böyle bakmak lazım. 

Vezneciler tramvayı metroya dönüşüyor 

"İstanbul'un en büyük metro projesi, Kabataş-Mecidiyeköy- Kağıthane-Eyüp-Gaziosmanpaşa-Esenler istikametinden Mahmutbey'e kadar devam eden 24.5 kilometrelik dev bir proje. Gaziosmanpaşa'nın ulaşım sorunlarını çok ciddi azaltacak çünkü dört istasyonu var bizim ilçemizde. 2018 sonu hizmete girmiş olacak. Gaziosmanpaşa'dan metroya binen bir vatandaş muhtemelen 10-15 dakika içinde Kabataş'a ulaşacak. Kabataş'tan Marmaray'a, oradan hızlı trenle Avrupa'ya uzanabilecek. Bu taraftan havalimanlarına bağlanabilecek. Bir diğer ulaşım projesi Vezneciler-Sultangazi. Bu tramvay 18 kilometre uzunluğunda yeraltına alınacak. Çok ciddi bir kazanım sağlayacak. Kapasite artacak, hızlanacak. Projesi bitti ve ihalesi yapıldı. Bir diğer önemli proje ikinci Marmaray. Kazlıçeşme'den başlayıp Söğütlüçeşme'de bitecek. 40 km uzunluğunda. Gaziosmanpaşa'da da istasyonları olacak." 

'Dönüşümü 15 yıl içinde bitiririz' 

'Gaziosmanpaşa'yı yeniden yaratıyoruz' dediniz, peki ne kadar sürecek bu baştan aşağıya değişim? 

Bunun sonu yok ve tamamını kestirmek mümkün değil ama bizim planladığımız bölgelerin 15 yıl içinde biteceğini düşünüyoruz. Etaplama yaptığımız bölgeleri iki yıldan itibaren teslim etmeye başlayacağız. 5 yıl sonra bu hedeflerin gerçekleşeceğini düşünüyoruz ama uzun vadeli planlamamız 15 yıl içinde sonuçlanır diyoruz. Bunun sonu yok, çünkü dönüşen yerlerin bundan kırk, elli yıl sonra da dönüşüme ihtiyacı olacak. Şehir yaşayan nesnelerden oluşur, insan gibi ihtiyaçlarına göre ilgi alaka ister. Sınır koymak çok zor. 

'Roman kültürü devam etmeli' 

Roman vatandaşların yaşadığı Sarıgöl Mahallesi de dönüşüm alanında. Sulukule'de yaşanan sorunlar malum. Sarıgöl'de ne olacak? Romanlar kalıyor mu gidiyor mu? 

Roman vatandaşlarımız, halkla bütünleşmiş ve bu bölgenin bir unsuru olarak yaşayan, hak sahibi insanlar. Hak sahibi olanlara mülkiyetlerini veriyoruz. Hak ve mülkiyet sahibi olmayanlarla ilgili başka sosyal çözüm arayışlarımız var. Mülkiyet sahibi olanlar gitmiyor. Kiracı çok yok zaten ama çok hisseli mülkiyetler var. Onlarla bir çözüm arayışı içindeyiz. Bunlar zaman alacak. Buradaki vatandaşlarımız zaten halkla iç içe. Arazisi bol, yayılabilecekleri bir alan vermemiz mümkün değil ama dağınık yaşam ortamından daha disipline edilmiş bir imkânı sağlamak istiyoruz. Biz o bölgede, o kültürlerini devam ettirsinler istiyoruz. 

Peki daha disipline edilmiş bir ortamı kabul ediyorlar mı? Buna razı geliyorlar mı? 

Entegre olmuş durumdayız.


14.03.2017 16:13:00