TARİHTE EYÜP EROİN FABRİKASI

 

Eskiden buralar hep dutluktu derler ya... Eyüp geçmiş zamanlarına baktığımızda, buralar hep fabrikaydı üstüne eroin fabrikamız bile vardı desek herhalde şimdilerde kimse inanmaz ve dalga geçtiğimizi düşünürdü.

 

 

Malum son dönemin ağırlıklı gündemi, pudra şekeri hadisesi ile çalkanırken, geçmiş İstanbul’un iki semtinde Eroin fabrikaları bulunurmuş. Bu fabrikaların biri Kuzguncuk’ta iken, diğeri de Eyüp Sultan’ da imiş. Bahariye – Eyüp arasında bulunan malum fabrikamızda, emekçi olarak çalışanlardan bugün hayatta olan var mıdır tabiki bilemiyoruz. Eğer olsaydı belki de ilginç anılar dinleyebilirdik.

 

Alman ilaç şirketi Bayer’in kimyagerlerinden Dr. Felix Hoffman 21 Ağustos 1897 tarihinde morfini sentezleyerek ‘eroini’ bulmuş. Çok iyi bir ağrı kesici özelliği olan bu ilaç; kanser ve tüberküloz hastaları üzerinde, savaşta yaralanan askerlerde ve hatta soğuk algınlığı etkilerini azaltmak için hiçbir yan etkisi olmadığı belirtilerek uzunca bir süre piyasada kalmış. Ayrıca, afyondan üretilen morfin, ‘yüksek kalite’ olarak nitelendirilmiş. Osmanlı İmparatorluğu bu dönemde Avrupa ülkeleri ile afyon ticareti yapmakta imiş. Osmanlı’dan alınan afyonu Belçika, İngiltere ve Hollanda gibi ülkeler Uzak Doğu’ya bile ticaretini yapıyormuş.

 

 

Mucize ilaç olarak tanıtılan eroin çok kısa bir sürede bu iki kıtada yayılmış. 1910 yılına gelindiğinde ilacın yan etkileri olduğu anlaşılmış. 1912 yılında ise Bayer firması eroin üretimini tamamen durdurmuş. Hatta o yıllarda Avrupa ve Amerika’daki eczanelerde eroin 25 gr.’lık paketler halinde satılmaktaymış ve afyon ticaretinin uluslararası olarak yasaklanması için harekete geçilmeye başlanmış. O dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nun 62 bölgesinde afyon üretimi yapılmakta olup, dünyadaki kısıtlanma ile sinsi gözler Osmanlı üzerine dikilmiş.

 

 

Japon girişimciler, 1926 yılında harap halde bulunan Taksim Mecidiye Kışlası’nı afyonu sentezleyerek uyuşturucu madde üreten bir fabrikaya çevirirler ve fabrikanın bağlı olduğu şirketin adı ise, Oriental Products Company olur. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi kurucularından Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman, ‘Keyf Veren Zehirler’ kitabında Japon fabrikasındaki işçilerin zamanla birer eroinmana dönüşmesinden şöyle bahsetmiş:” İlk eroinmanlar bana Japon fabrikasından geliyordu. Türk amele… Fabrikaya sapasağlam giren bu Türk amele yaparken koklamaya mecbur oldukları eroin tozu yüzünden yemeden içmeden kesiliyor, günden güne zayıflıyor, ayakta duramayacak hale geliyor, Valeryana düşkün kediler gibi mutlak o kokuyu arıyor, uyuşuk ve tembel bir adam oluyor, nihayet altı yedi ay sonra patron sen hastasın diye on para tazminat vermeksizin suyu alınmış limon kabuğu gibi kapı dışarı atıyordu. *[1]

 

 

İstanbul’daki eroin fabrikalarını konu alan ”Overdose Türkiye” adlı kitabın yazarı Cengiz Erdinç,  fabrikaların kapatılışını şu şekilde özetliyor: ”1933’te eski bir asker olan General Sherril Türkiye’ye elçi olarak atanıyor. Mustafa Kemal’in biyografisini yazıyor ve sağladığı bu yakınlık sayesinde kabinede en güvendiği adamların bu işin içinde olduğunu anlatıyor. Bir gecede bir yasa çıkarılıyor ve Mustafa Kemal kabineyi toplayarak ertesi gün şu açıklamayı yaptırıyor;” Eroin fabrikaları kapanmıştır. Uluslararası anlaşmaları imzalayacağız.” Mustafa Kemal’in iradesine rağmen meclis direniyor. Karar Halk Fırkasından geçiyor ama mecliste bir yıl boyunca yasa hazırlanamıyor.” Afyon lobisi” 1933 yılında Mustafa Kemal’e bile direnecek güce sahip. Ancak Mustafa Kemal’in ısrarları ile fabrikalar kapatılıyor. ”*[2]

 

 

Yani velhasıl kelam bizim Eyüp Sultan’ da tarihte garip karşılanacak bir Eroin Fabrikamızla karşılaşmış olduk. Bölgemizdeki tüm kurum ve kişilerin Uyuşturucu ile mücadele konusunda son derece hassas olması gerektiği ve kullanım yaşının çok düştüğü bu dönemlerdİ  Eyüp İlçe Emniyetine destek olarak; Eyüp Belediyesi, Çevredeki tüm Okul yöneticileri, Siyasi Partiler ve STK’larından tutun da Cami derneklerine ve Esnaflarına kadar herkesi kapsayacak bir Eyüp Yerel Uyuşturucu Platformu kurulması dileğiyle.

 

 

Kaynaklar;

*[1] Mazhar Osman (Uzman), Keyf Veren Zehirler, Kader Matbaası: İstanbul, 1934

* [2] Overdose Türkiye – Yazar: Cengiz Erdinç