Bu kez değişik bir yol izleyelim.
“Referandumun sonucu ne olur” diye soracağımıza,
“Referandumdan sonra ülkeyi kim yönetecek” diye soralım.
Neticede ister “evet” çıksın , ister “hayır”
Referandumdan sonra ülkeyi kim yönetecek?
Şimdi kim yönetiyorsa o.
Peki bu oylama neden yapılıyor?
Bilmem ki, Altan Öymen misali olur mu acaba?
Altan Öymen misali
1999 Genel seçimlerinden sonra CHP barajın altında kalınca Baykal istifa etti.
Altan Öymen, Hasan Fehmi Güneş’i 13 oyla geçip Genel Başkan oldu.
Yani kendisine oy veren 7 kişi oyunu diğer tarafa verseydi seçimi kaybedecekti.
Bir yıldan biraz fazla olmuştu ki, aynı kurultay delegeleriyle oturduğu koltuğu oylamaya soktu.
Ve koltuğa başkası oturdu.
Demem o ki, oturduğun koltuğu oylamaya sokmak her zaman risklidir.
İşin sonunda referandumu kazanıp seçimi kaybetmek de var.
Ben olsam referandumu kaybedip koltukta oturmaya devam ederdim.
Başbakan istifa eder mi?
Kendi cümleleriyle;
“Evet” çıkarsa yetki tek elde toplanacak. Meali “Bana gerek kalmayacak.”
“Hayır” çıkarsa ülke bölünür. Meali “Ben başbakan kalırsam ülke bölünür.”
Bu durumda referandumdan sonra elbette gereğini yapar.
“Peki gereği ne?” diye sormayın, şimdilik kendisi de bilmiyordur herhalde.
5 Y
Kaçıranlar için Muharrem İnce’den;
Daha önce 3 Y ile mücadele gerekiyordu. Yoksulluk, Yolsuzluk, Yasaklar.
Şimdi Y’ler 5 oldu, Yalan ve Yüzsüzlük ilavesiyle.
İlk seçimde iktidara gelmek isteyen partinin işi zor vesselam.
Rakka, Menbiç, vs.
Bu da Yılmaz ustadan.
Birinci çinko, Irak Kürdistanı,
İkinci çinko, Suriye Kürdistanı,
Tombalaya az kaldı, hediyesi bir kutu püskevit.
Baykal siyasete soyunuyor mu?
Referandum sonucu tatmin edici çıkmazsa CHP’de taşlar yerinden oynarmış.
Mesela Baykal’ın sıcak siyasete soyunacağı söyleniyor.
İlahi sosyal demokratlar,
Yahu adam son soyunduğunda partide kasırga çıkmıştı.
Siz iyisimi onu giydirmeye bakın.
Hayırlı referandumlar.
Sami Erkan