Eflatun Sarı’da Yaşayan Efsaneler...

Zeki... Çevik... Ahlaklı...

 

Yıl 1919…

 

İstanbul Boğazında demirleyen dünyanın en büyük donanması toplarını Meclis-i Mebusan'a ve Saraya çevirmişler, İstanbul İşgal Altında...

 

Ve 37 Yaşında genç bir Kurmay subay bu dev gemilerin arasından küçücük bir mavna ile geçerken şunları söylemişti:

 

“Geldikleri gibi giderler...”

 

***

Yokluk yoksulluk içinde yıkılmaya yüz tutmuş bir imparatorluğun başkentinde, dünyadaki şehirlerin en güzelinde, bu şehrin en mübarek, en köklü ve en bizim olan semti Eyüp'te gençler aynı yıl 1919’da Eyüpspor’u kurarlar...

 

Kulübün renkleri olarak haliçteki adalarda yetişen çiçeklerden seçerler:

 

Eflatun ve sarı....

 

***

 

Yıl 2020 artık futbol arsada değil borsada oynanan büyük bir endüstriye dönüşmüş...

 

Ne futbolculuğun ne taraftarlığın, ne de bir kulüp aşkının değeri kalmamış...

 

***

 

Şimdi sizlere futbolun arsada oynandığı, yıldız futbolcuların o çamurlu arsalardan seçilip stadyuma gittiği günlerde yaşayan gerçek futbol efsanelerinin hikâyesini anlatacağım...

 

***

 

Yürekleriyle futbol oynayan ve dünyanın başka yerlerinde yaşamış olsalar stadyumların önüne heykelleri dikilebilecek gerçek kahramanlar bunlar...

 

***

Hüsnü Nadas “Sıçan Hüsnü”

 

1935 yılında Eyüp Vezirtekke'de doğar, 1952 de 17 yaşındayken Eyüpspor’a gelmiş, askerliği saymazsak 17 yıl kulüpte oynamış, jübilesini kulüpte yapmış, bir sezonda 27 gol atarak gol kralı olmuş tek oyuncu...

 

1963 yılında Şeref Stadında Feriköy'le oynanan maçta çıktığı bir kafa topunda rakip oyuncuyla kafa kafaya çarpışarak beyin kanaması geçiriyor... Hemen Esnaf Hastanesine kaldırılıyor... Doktorlar futbol oynarsa öleceğini söylüyorlar... Fenerbahçe ile yapılacak bir maçla jübilesinin yapılmasını teklif ediyorlar... Reddediyor... Futbola devam etmek istiyor...

 

Futbolu bıraktıktan sonra Eyüpspor'da 8 futbolcu cezalı olduğu için maça çıkacak oyuncu yok.. Takımın altyapısında oynayan çocuklar ile birlikte bir oyuncuyu daha takıma çağırıyorlar:

Sıçan Hüsnü....

 

Bonservisi ve futbol lisansının vizesini yeniliyorlar ve sahaya çıkıyorlar...

 

Şimdi bu futbolcunun transfer ücretini söyleyelim:

 

Diğer oyuncuların en düşük ücreti 4,500.- Lira iken, Sıçan Hüsnü'ye 1,500 Lira ve iki takım elbiselik kumaş... Haaa bir de Terzi Ahmet'in dikim ücreti...

 

Yıllarca takım kaptanı olan Sıçan Hüsnü 1959-60 Sezonu Taksimspor ile olan maçı unutamıyor...

Bu maçta efsane oyuncu Şefik Alnıak'ın frikik golüyle kazanarak sezonu mahalli lig şampiyonu olarak tamamlıyorlar.

 

Kulüp yöneticisi Süleyman Doğan futbolcuların omuzlarındayken sevinçten bayılıyor...

 

Hüsnü Nadas bugün hala Eyüp'te yaşamaktadır.

 

****

 

Rauf Okan  “Rauf Baba”

 

Mehmet Okan Eyüpspor'un ilk kulüp müdürü... Evleri Kulübün içinde... Kulüp Eyüp Camiinin tam karşısında bugünkü sağlık ocağının yerinde. Mehmet Beyin eşi Maide Hanım Kulübün temizlik ve forma yıkama işlerine bakıyor...

1939 yılında Eski Bahriye Nazırı, Kurtuluş Savaşının önderlerinden ve Hamidiye Kahramanı Rauf Orbay, Eyüp Emniyet Müdürü Fehmi Karabekir ile Eyüp Camiine geliyor... Kulübü ziyaret etmesi bekleniyor... Maide Hanım üç bakır cezveyi mangala sürüp ikram için hazır bekliyor... Ama Rauf Bey cami ziyaretinden sonra kulübe doğru gelirken, halkın yoğun tezahüratı nedeniyle kulübe giremiyor... Maide hanımın sancıları tutuyor ve Akarçeşme’den yaşlı Ebe hanımı acil çağırıyorlar...

 

Doğan bebeğe Rauf Orbay'ın anısına “Rauf” adını koyuyorlar..

 

Bu; bir spor kulübünde doğan ve bütün ömrünü kulübe veren dünyadaki tek insan Rauf Okan'dır.

 

Bütün varını yoğunu hatta ömrünü Eyüp Spor için harcamış gerçekten vefakâr bir insan...

 

Rauf Okan hala Eyüp'te yaşamaktadır...

 

Adnan Dinçer “Volari”

 

1942 yılında Eyüp'te doğan Adnan Dinçer; futbolcu, iyi bir asker, öğretmen, akademisyen, yazar, teknik direktör, UEFA profesyonel lisansına sahip, Türkiye'de kaleci antrenörlüğünü ilk uygulayan, 14-16 yaş milli futbol takımını kuran, ilk defa bir kadın futbol antrenörüne kulüpte görev veren gerçek bir futbol emektarı...

 

Forvet...

 

Eyüpspor'a 1955'ten sonra minik, genç, amatör, profesyonel kısımlarına antrenör ve teknik direktör olarak hizmet veriyor.

 

1970-71 Sezonu Eyüpspor'un 2 puanı var... Rakip Beylerbeyi 16 puanda... Maç Şeref stadında ve stat tıklım tıklım dolu.. İlk yarıda futbolcular arasında çok büyük kavga çıkıyor... Zira Eyüp Spor düşme hattında... Çok gergin bir maç... Kavgadan sonra Eyüpspor'un sekiz oyuncusu 4.5 ila 5 ay ceza alıyor...

 

Genç takımdan 8 futbolcu ile emekli bir futbolcuyu alarak lige devam ediyorlar...

 

Temmuz ayında son maç... Tesadüf rakip yine Beylerbeyi... Kavurucu bir sıcak var... 14 puan fark kapanmış... Beylerbeyi yenilirse küme düşüyor... Beraberlikte ise Eyüp küme düşüyor... Dakika 89...Maçın son anları 17 yaşındaki tabanca Hüseyin oyuna giriyor... Girer girmez orta sahadan attığı şut ile maç 1-0 bitiyor. Beylerbeyi küme düşüyor....

 

Yıllar sonra Bağdat Caddesinde yürürken aniden beyin kanaması geçiriyor. GATA'da beyin ameliyatı oluyor. Ama bu ameliyatla ne Eyüp’ten, ne Eyüpspor’dan ve ne de futboldan vazgeçmiyor.

Günümüzde parmağı incinse ara veren nazlı futbolcuları düşününce bu ne büyük bir kulüp aşkıdır şaşmamak mümkün değil.   O günden sonra topa kafa vurmadan forvet oyuncusu olarak başladığı futbola defans oyuncusu olarak devam ediyor.

 

Eyüp Stadında İzmirspor ile maç kadrosu açıklanıyor. Volari Adnan takım kaptanı olarak listede... Formalar dağıtılıyor ve Adnan yedekte... Büyük şok... O gün Adnan futbolu bırakıyor... Antrenör olmaya karar veriyor Artık hiç bir yönetici bana takım yaptıramaz diyerek futbolculuğa veda ediyor.

 

Adnan Dinçer hala Eyüp'te yaşamaktadır.

 

****

 

Yücel Dermesin “Maymun Yücel- Panter Yücel-Kedi Yücel”

 

1943 Yılında Eyüp Defterdar ‘da doğdu. 1959 yılında 16 yaşındayken Eyüpspor genç takımında kaleci olarak futbola başladı.

 

O kadar başarılı olur ki 3 ay sonra Galip Hoca tarafından A takıma alınır. Galatasaray Kalecisi Berlin Panteri Turgay'ın yedeği Yüksel Abi'den forma almak onun için en büyük başarıdır.

1961-62 sezonunda Mahalli ligin en iyi kalecisi seçilir.

 

O sezon takımda üç kaleci vardı: Süleyman, Yüksel ve Yücel...

 

Galataspor’la olan kupa maçı var. Son antrenmanda harikalar yaratıyor. Kendisi bile şaşkın... Bu durum Umumi Kaptan merhum Süleyman Abinin dikkatini çeker... Yüksel ve Süleyman'ı kırmadan “-Bu kupa maçı Yücel'i oynatalım tecrübe kazansın” der.

 

Maçta Eyüpspor kalesi duvar... Galatalı oyuncular Kaleci Yücel'i geçemezler... Eyüpspor 1-0 kazanır....

 

Maçın kahramanı Kaleci Yücel'dir...

 

Takip eden maçlarda kaleye hep Yücel'i koyarlar... Süleyman incinir ve kulüpten ayrılır. .Yüksel ise Ankaragücü'ne transfer olur...

 

1965 Yılında askere gidinceye kadar hep kaleci formasını Yücel giyer...

 

Yalnız Kaleci Yücel'in bir dezavantajı vardır... Boyu çok kısadır...

Ancak Yücel iki metreye kadar sıçrayabilmektedir...

Bu nedenle merhum Celal Hoca yücelin lakabını “Maymun” olarak koyar...

Bu yeteneği ile Çanakkale Denizgücü ve Tekirdağspor'da “Kedi” ve “Panter” lakaplarını alır.

Panter Yücel Eyüpspor'da en uzun süre forma giyen kalecidir...

 

Yücel Dermesin halen Ege ve Akdeniz sahillerinde yaşamaktadır.

 

****

Muharrem İkizler “Manca Muharrem”

 

1948 yılında Eyüp'te doğdu. Eyüpspor altyapıdan, Defterdar'a transfer olur. Tekrar Eyüpspor'a döner.  Edirnespor’a transfer olur.

 

1977-78 Sezonu.. Eyüp stadı tıklım tıklım dolu... Son maç...

 

Ben de seyirciler arasındayım...

 

Eyüp’te bir dedikodu dolaşıyor; güya Edirnespor yöneticileri ile bizimkiler akşam yemek yemişler. “Maç hakkında konuşmuşlar..”

Eyüpspor berabere kalsa kümede kalacak...

 

Statta coşku had safhada...

 

Maçın ilk seksen dakikası istendiği gibi berabere devam ediyor...

 

O dakikalarda aniden Eski Eyüpspor’lu Manca Muharrem düşürülüyor... Serbest vuruş...

 

Kaleye mesafe 25 metre...

 

Serbest vuruşu Manca Muharrem kullanacak...

 

Herkes çok rahat...

 

Nasılsa bizim Manca Muharrem....

 

Manca geriliyor... Şut....

 

Top tam doksana takılıyor....

 

Manca Muharrem Eyüpspor’un yıldızı... Sahada diğer 21 futbolcunun bile sesi çıkmazken Manca Muharrem gol sevincini yaşıyor... Bütün statta çıt çıkmıyor... Eyüp’ün çocuğu attığı golle Eyüpspor’un küme düşmesine sebep oluyor...

 

Biraz sonra önde Manca Muharrem...

Arkasında ise Bir stat dolusu Eyüpspor Taraftarı onu kovalıyor... Canını zor kurtarıyor...

 

Çok hızlı bir hayat süren bu büyük yetenek şu günlerde hastalıklarla mücadele ediyor...

 

Muharrem İkizler hala Eyüp’te yaşamaktadır.

 

Futbolu Mukaddes şehir Eyüp ruhuyla oynayan ve ebediyete intikal edenlere ve halen yaşayan bütün futbol efsanelerine saygı, minnet ve şükranlarımızla...