BİR ZAMANLAR METİN DEDENİN ŞARK KAHVESİ

Evvel zaman içinde Eyüp sultan camiinin tam karşısında bir eski kahve bulunurmuş. Kimince Şark kahvesi, kimince de Metin Dedenin kahvesi olarak bilinirmiş. Sahibi Metin Heper Tolstoyvari uzun beyaz sakalı ve sessizliğiyle herkeslerin dikkatini çeker, dükkânın içindeki efemeralar, fotoğraflar ve eski eşyalar ilgi duyulan, biraz mistik havasıyla dikkat çekilen bu kahvede olur imiş.

 

Yolu Eyüp’e düşen pek çok siyasetçi ve ünlünün kahvenin müdavimi olduğu söylenir. Adnan Menderes, Vefa Poyraz, Necmettin Erbakan, Süleman Demirel, Ali Mufit Gürtuna ve Recep Tayyip Erdoğan gibi siyasilerin çokça uğradığı, kimi zaman kahve kimi zaman fal sohbeti yaptığı, siyasi ziyaretçinin bol olduğu ama şark kahvesinde siyasetin pek konuşulmadığı bir sığınakmış kimilerince. Sanırım bu kural sadece bir kişi vasıtasıyla bozulmuş diye duymuştum, Hikmet Kıvılcımlı 1950’li yıllardaki Eyüp sultan konuşmasını 10 saat boyunca bu mekânda gerçekleştirmiş.

Metin dede herkesçe garip karşılanan, keyfi olmadığında pek konuşkan olmayan canı istediğinde çay servisi yapıp, çay içenlere pek de para üstü vermeyi sevmeyen biri olarak anılsa da herkesin ortak olduğu özelliklerden iyi fal baktığı ve kendinde kerameti olduğu inanılan biri diye çokça anılırmış. Hatta çokça turistle mektup arkadaşlığı yaptığı da olurmuş. Yıllar evvel bir kitabevinde Ara Güler’in Portreler adlı fotoğraf kitabını karıştırırken tesadüfen rastlamıştım fotoğrafına.

Eyüp’ün bu ilginç ve mistik mekânı 2002 yılında Ahmet Genç belediye başkanlığı döneminde restorasyon çalışmaları nedeniyle yıkılıp sonrasında dikilen bina ile hiçbir kültürel özelliği olmayan bugünkü haline gelmiştir. Eyüp bir rengini daha yitirmişken şark kahvesinin yıkımından 1 yıl sonra Metin dede hayata gözlerini yummuştur. Herhalde bugün Metin dedenin kemikleri sızlıyordur. Belki önümüzdeki dönem Eyüp Belediyesine aday olacak siyasilere bu yazı bir esin kaynağı olur da Eyüp Şark Kahvesi eski yerinde yeniden ihya edilir.